21 Eylül 2009 Pazartesi

human waste

human waste is all i see
it shines everywhere i look
make up and lipstic,
ever felt the real thing?
pretty clothes n happy faces
blood on your filthy laces
beautiful plastic, bright metallic
and it s all garbage, covered with sparkles
dont care about justice, junk made you brainless
no need to be brave, you have nothing to say
all quiet in loud lifes
a garbage full of empty eyes
all round me, human waste is all i see
i look into your eyes and there is nothing left
all you know is lies and god lost this bet
we all exist but you are not alive
why so serious, you got nothin to lose
dont try to stop me
human waste is all i see

12 Eylül 2009 Cumartesi

i find it hard to tell you, i find it hard to take

yazilarimin dusen kalitesi gittikce tiksindiriyor beni. Amerika'da anadilimden uzak bir yil gecirdigim bahanesine siginip, temize cikmaya calisiyorum. bu isler duzelmesse laptop u kirmam yakindir. sonra bir de olen yazma kabiliyetimle birlikte onun yasini tutmak zorunda kalirim




su anda bilumum arkadaslarim internet uzerinden duygu somurusu yapiyorum. Okul acilinca eski tayfamin hepsi birlikte olacaklar, bense ayri, bir kenarda bilmedigim tanimadigim bir sinifta, yalniz...nasil, iyi bir emrah imitasyonu yapiyorum degil mi? bence de. arkadaslarim yiyor u? pekala yalayip yutuyorlar, sikayetci degilim. okulun ilk gunu ilgi ihtimam istiyorum


su siralar okumam yazmam gerekek ama tik yok beyinde. butun yazi yatarak geciren tirtil gibiyim? yoksa karinca miydi? neyse.

bu arada adi-bende-kalsin -bir-kimse gittikce sinirlerimi daha cok bozuyor. neyse bakicaz artik.

birak olsun...jude sen beni guldureceksin degil mi?

dun yildizlara bakip, daha guzel bir gun, daha sansli bir gece dilemedim onlardan. yalvarmadim, sormadim, kimsenin hayatimi daha iyi yapmasini ummadim.

inanmadigin bir Tanridan yardim umabilir misin. inanmadigin insanlarin herseyi daha guzel yapacaklarina guvenebilir misin?

seni bilmem, ben yapamam, yapamiyorum. denemedim degil, inan ki denedim. bu kadar yalanci, iki yuzlu ve alcaltici gelmesine ragmen kulaga, denedim bunu.

beceremedim tabi. beceremem tabi. yalanci, pislik, korkak, sinsi...ne isim alirsam aliyim, gercek bir sey var ki, kendime yalan soylemem ben. kendime iki yuzlu olamam.

o yuzden inanmayinca inanmiyorum iste. hayatimi kurtarmak icin bile, bir gecelik olsun rahat uyuyabilmek icin bile, yarin daha guzel olucak, sana inaniyorum diyemiyorum. diyemem.

ama dun yildizlara dedim ki -hava yagmurluydu, birbirimizi goremeden konustuk ama olsun, dedim ki " kendime inaniyorum. yarini daha guzel bir gun yapacagim"

cevabi bulmamin bu kadar zaman aldigina inanamiyorum, belki de zekami fazla abarttim, daha once varmaliydim bu sonuca. umitsizligin bir tedavisi yok, mucizeler bile iyilestiremez onu ne de Breuer. Ama kendime inanabilirim, kendime guvenebilirim, kendime inanabilirim. umidim benim.

yine de yildizlara da dedigim gibi, hic bir yardimi geri cevirmem. hayat cok garip

10 Eylül 2009 Perşembe

eve atmak istedigim erkek muzik, opmek istedigim kiz muzik

of uzerinden 9 ay mi en gecmis su ayzdikalrima bakip, urkuyorum yemin ederim ne pis samimiyetsiz yazilar yazmisim. uzerime cok gelmiyim lan, kultur soku filan kolay degil bunlar. okumayin lan bunlari, noolur okumayin.

kafayi dikmek istiyorum arada. basim deli gibi agriyor, gunlerdir, hayir aylardir ilk kez sabah olmadan uyumak istiyorum, aslina bakacak olursan uykusuzluktan geberiyorum...yazar burda abartti, aslinda uykuya olan tatli bir acliktan ibaret hissettigi ama.olsun.

okul bu pazartesi aciliyor, bilmek istersin diye soyluyorum bu gun gunlerden persembe. hatta teknik olarak cuma. saat sabahin ikisi (ve ben uyumak istiyorum! tanim bu cok garip) ama okul aciliyor! heyya? orda kimse var mi? beni duyan birileri? okul ACILIYOR diyorum? okul bu pazartesi aciliyor. sabah alti aksam 5 mesaisine yeniden basliyorum...hersey cok garip...hissediyor.

okul hem arti hem de eksi yonleriyle icinden cikilmaz bir sey. kelimenin tam anlamiyla. lise okumaktan kurtulmanin bir yolu yok. ustelik su cumleyi kurdugum icin kendimi kotu hissetmeme yetecek kadar da iyi bir sans. yani sokaklarda da olabilirdim, veya daha kotu bir lisede. ama icimden aslinda merak ediyordum, gercekte fark eder miydi?

arti ve eksilere gelirsek. evde daha az vakit gecirmek hem arti hem eksi sayilir, onu notr yaziyorum. ailem beni ozleyecek ben onlari bu bir arti. yayarak gecirilecek bos zamanim azaiyor bu eksi. ders dinlemem gerekecek bu eksi. erken kalkmam gerekecek bu daha da eksi. sinavlar, okul uniformasi, ogretmenler ve yonetmelikler de eksi eksi ve eksiler.
ote yandan arti atarfinda neler var bakalim. arkadaslarimi pek sayamam, sonucta yeni bir sinifa basliyorum. ama yeni insanlarla tanisacagim, bu bir arti olabilir. hmmmm. evet. bu kadar. ve yemekler. Ted hakkinda pek cok sey soyleyebilirim ama kantinlerinin superligini sorgulayamam.

ic acici gozukuyor degil mi? fazla iyimser gorunmedigimi biliyorum, inanin bana bu duzetmeye calistigim seylerden biri, ama bir arkadasim kotumser bakmanin bir zarari olmadigini soylemisti. en azindan hayal kirikligi olmuyormus. belki de hakli.

sonuc olarak hayat boyle. basa cikacagim. yani hadi ama bu sadece okul, bunu basarabilirim.

bu gecelik burda birakmayi dusunuyorum. belki oturur biraz dragonlance okurum, tasslehofu cok ozledim. iyi geceler yedi cuceler, iyi geceler ve guzel dusler bana.

ateste yuruyecegiz

yapacak biseyi olmayan insan sacmalar hastaligina yakalandigimi bu blogu okuyarak anlayabilirsiniz. bu gun aslinda 14 haziran 2010 edit yapiorum ben su an.  vay, ali abi, naber abi?! madem gelecekten ayziyorum kendime bi sey soylemek istiyorum okan bey, ssst oyku, kiz uzulme lan bi kac aya eze diye bisi cikicak onu izlemeye baslican, annenle aran duzelicek bu vesileyle, ama azcik aklin olsa vaktiyle su inciden bi hesap alirdin, almican. neyse yea.


********

delirium as a state in which the patient appears out of touch with his surroundings and is spontaneously producing evidence of his confusion and disorientation by muttering, rambling, shouting, often offensively and continuously, with evidence of delusion and hallucination, and often with so much associated motor activity that physical exhaustion overcomes him.


neredeyse bir tur garip oyun.


*******

tasslehoff'u ozledim.

8 Eylül 2009 Salı

I was alone, falling free, trying my best not to forget

ne olursa olsun yasamak lazim. iste bu kadar cikiyor agzimdan, her seyin sonunda, edilen onca lafin, okunan onca seyin ardindan, o kadar cigliktan sonra baska bir sey kalmiyor geriye. yasamak lazim diyebiliyorum, bir sekilde hayatta kalmak ama adam gibi yasamak lazim. yasamayi becerebilecek miyim sorusu kayboluyor, beceriyorum'a donusuyor bir yerde. yada kendimi uyusturuyorum daha fazla sorgulamamak icin. kendimi sozlerle, arkadaslarla, ickiyle, internetle, oykulerle uyusturuyorum. yasamak icin hersey. Cunku olmek, sadece olmaz iste, sahneyi birakmak, meydani baskalarina birakmak icin erken henuz, hayaller cok, tutkular ac.

mide bulantisi yasamimin dogal bir yan etkisi artik, dusunmekten ve acliktan sikilinca calkalaniyorum, ogurup icimi bosaltmak istiyorum dunyaya.

bazen de kelimelerim bitiyor. hayalerim tukendikce, inancim oldukce yavas yavas, her gun biraz daha uzun kaldikca yatakta, kelimelerim de oluyor. solan arzularim mi yoksa ben miyim, yoksa ben arzularimdan mi ibaretim? zamanin kollarina istesem de ozgurce birakamiyorum kendimi, icimde kopan bir seyler var. huzursuzlugumu bogamiyorum genclik saatlerinde, aman kalsin.

yalniz bazen, yok bazen degil aslinda itraf ediyorum, ben
dusuyorum, biliyor musun? gittikce, her an dusuyorum, dusuyorum, hizla, yavasca, ara ara, ama dusuyorum. kopuyorum hayattan, insanlardan ve dunyadan kopuyorum, karanliga, catlaklara dusuyorum dunyanin icinden. ve elimi tutan yok diye uzuluyorum da. kendimi kandirmiyorum, beyaz atli prenslerin beni kurtarmasina izin verecek biri degilim ben. kendimi kurtaracak gucum yoksa zaten birak duseyim. ama ariyorum iste, guc alabilecegim seyler ariyorum, tutunabilecegim dallar, sabah yataktan bir dakika erken cikmak icin motivasyon, kalemi elime aldigimdan akicak sozcukleri ariyorum. arayan insan olmez, kendini oldurmez degil mi? degil mi? oyle olsa gerek.
bak iste, biraz da sana tutunuyorum. buraya, insanlara, aciklanamayacak bir sey bu yaptigim, kimse gorsun diye bile yazmiyorum artik. yazabilmek icin, var oldugum icin yaziyorum. yada yazdigim icin var mi oluyorum belki de..?