15 Şubat 2010 Pazartesi

ne dinliyorsunuz guzel bayan diye sordu bana

kendimi aglatmak istiyorum, buna ne dersiniz.
ama oyle boyle degil, hickira hickira aglatmak istiyorum, dolu dolu gozyaslari ve butun efektlerle.

simarikliklarim gercek olabilseydi, bos bir evde, cay ve ot la kafayi bulup oyku yaziyor ve canim istedigi an muzik ve insan dinlemek icin dunyanin her yerinde olurdum.

beni yadirgamayin, herkesin hayaller olmali

anlatmak istemiyorum, gormek istemiyorum, konusmak istemiyorum, insanlari istemiyorum, ne istiyorsun lan it diye yakama yapissaniz, oyle mal mal bakarim ancak. sopa istiyorum herhalde. ne bilem, midem falan bulaniyor. hayat yaratici olmanin verdigi o his gectiginde farkli hissediyor. bir cesit uyusturucu gibi, kullanmadikca hastalaniyorsun filan.

bu gunlerde bir tanriya, veya bir coklarina inanmaya da egilimliyim cunku. safi can sikintisindan. biraz da suclayabilecegim pis bir adama ihtiyac duymamdan. tanridan nefret etmek, inanmamaktan daha rahatlatici. bakarsiniz, bu gunlerde kendime bir tanri bile yaratabilirim.

11 Şubat 2010 Perşembe

alem got olmus

boyle cok durust olsam, icten ice konussam, icimi dokerdim suraya ya. bir suru dunyevi (!) sorunum var mesela onari filan anlatiyim (su parantez ici unlem de kasinti bi noktalama isaretiymis yaa) boyle boyle yumru yumru can sikintilarim var her biri nur topu gibim masallah. mesela ben erkekleri cok yanlis anliyorum olum. cidden yanlis anliyorum anlayamiyorum daha dogrusu, is kendime gelince anlayamiyorum. yoksa baskalariyla ilgili oldu mu sup diye uzman kesilirim, ama  etrafimdaki bir adamin hareketlerinin arkasindaki otivasyonu cozebilmis degilim. okuyup da gonul isi filan da sanmayin ya, oyle olsa yine bi guzeligi olur, yok cok sikici bi sekilde sadece ayni ortami paylastigim bir erkek evladin bana olan hislerini cozebilmis degilim. oyun mu oynamak istiyor, sevmiyor mu, hoslaniyor mu, kafam allak bullak ya.(bu ya nin yerinde aslinda bi minaaa koyiim vardi ama bu guzel blog yazilarimda ne derecede kufretmeliyim henuz bicemedim, siz anladiniz di mi beni)

kizlari anliyorum mesela, anliyorum da ne bokuma yariyor. hic. sevmiyorum lan ben kizlari, hepsi kasar amina koyiim.of icim karardi kari milleti yuzunden ya, bu nasil bir cadalozluk nasil bir cincin liktir. yuh lan. tiksiniyorum cinsdaslarimdan. (o da neyse)

yeter artik insanlar cok kilima gidiyorsunuz ya. lise bok gibi lan. sikayetim var amk. falan filan


neyse icimi booooyle akittiktan sonra baska bir noktaya deginmek istiyorummm


degineyim.

yazi yazmak yapabildigimi veya gelecekte yapabilecegimi dusundugum nadir seylerden. hatta isin komigi, yapmak istemedigim bir cok seyi neredeyse fazla kolayca yapabilecegimi biliyorum, ama mesela yazi yazmak, yapmak istedigim ve potansiyelim oldduguna inansam da, basarisiz olabilme ihtimalimin guclu oldugu seylerden biri. neyse ama iste, kucuklukten bi ozguven gelmis bu gune kadar ,yapabilirsin haydi filan. tabi o da bi yere kadar. yapamazsam sicicam yani, caba gostermeye filan baslamam lazim.  buna ragmen okuz gibi uyuyorum mesela surekli. yazma motivasyonu yok, bu hayvanlik canimi inanilmaz sikiyor. yazmiyorum, yazmadikca fisat kacirdigimi hissediyorum, moralim bozuluyor, kendime olan guvenim azaliyor, boyle pek sagliksiz  bir dongunun icinde yoyo misali bi asagi bi yukari inip cikiyoum. ayni sey, oyunculuk icin de gecerli, al sana ikinci idealim. o kadaaar uzun zamandir, aktif bi calismam yok ki, simdi boooyle sacma sapan insanlarin karsisinda sus pus filan kaliyorum. nedir bu benim kendimden cektigim ya? biri aban hemen bir doz cesaret midir bir sey asilasin abi. yok cesaret de degil, patavatsizlik, saygisizlik, yani olmuyor gitmiyor, insanlarin islerine karismayacak kadar tiksinmis hissediyorum, bu tiksintinin gitmesi icin bana bir sey lazim, elixir potion, ne varsa istiyorum.

lanet olsun iste dostum ya. boyleee ekran karsisinda kic buyutuyorum. ergen olmak sucks. hemde feci yani, basiniza vermesin boyle kotu blow joblari kimse.

opuyorum blog. pek bi durusttum pek bi doktum icimi. eger motive olursam da bizim mahallenin dedikodularini yazicam lan ilk. bu gece karar verdim, 4 yasimdan beri biriktirdigim herseyi kagida doksem, bestseller olur ulan. ev ev degil, kahvehaneyle kerane, restoranla cocuk yuvasi arasi bir yer. bidiklerimi anlatsam alem yikilir valla.

optum bai

10 Şubat 2010 Çarşamba

yapabildigince hizli, kazi beni derinden, at beni icinden

seytanin bol olsun denizcim


gecenin biri evin salonunda 8 kisiyiz. annemle basak abla mutfakta kahve mi yapiyorlar dedikodunun belini mi kiriyorlar emin degilim ama iyi bir tahmin yapabiliyorum. ablam bile hala buralarda, yarin ise gidecek olmasa daha da kalir. benim de okulda olmam lazim, okulda olmak ocon sabahin korunde olmam lazim ama yemisim okulu ya, bu guzel ortam terk edilir mi simdi. daha da onemlisi, bu insanlar sabaha kadar burda, yavas yavas sayilari azalacak da olsa, nobetteler.

bizim deniz, kendisi karsi komsunun oglu, kafasini vurmus mu ne olmus, hastahaneler acil macil. endiseden tahtaya vura vura bekledik, geldiler. cocuk sabah 10 a kadar uyumayacak. konusmayi da seven bir cocuk iyi ki ehrseyin muhabbetini yaptik, simdi pisti ogreniyor annemden o derece.

evi kalabalikken cok seviyorum lan be. genel olarak mutlu ve kalabalik ortamlari sevmek kucuklugumden kalan bi huyum. gerci artik 'arkadas' insanlar arasinda bi hassikdir cekip kaybolmak daha hosuma gidiyor, neden bilmiyorum, ya insanlik ya ben samimiyetimizi kaybediyoruz.

cayimda sogumus zaten. her kitabini 7 kere filan okumus biri olarak yaklasik bi alti aydir filan hic bi fantezi kurgu eserini acip okumadim, kendimi yalniz bile hissediyorum bazen sirf bu yuzden. bi de artik fazla buyumus olma korkusu var fantezi icin ama yok laan, ben hayatta cok buyuyemem fantastik kurgu icin. yeni cikanlar kalitesiz yea. dostum, neyse konuya donelim.

gecen okuldayim, ne ilginc insanlar var onu dusunuyorum ama yalan tabi. ilginc insan filan yok, herkes 16 yasinda sivilceli ve fazlasiyla ergen. hoppidi hoppada takiliyoruz, ben de zamanimi uyuyarak geciriyorum. enerjimi tuketiyor insanlar. oyle temiz ortamlara bu kadar pis bir ruh haliyle girmek istemiyorum. ayip yane. ya.
sabahlari genelde uyuyarak geciriyorum, cizgi roman filan okuyorum. sinif icinde basarili bir geek karakterim, ustelik de cool um daha ne isterim bleh blah bloh. daha fantastik insanlar olsun etrafta dicem de yok beaa, en simdi onlarla da anlasa(mam mi acaba?)

baskalardan baskaa...bu gun eve geldim 4 saat uyudum ben varya. uyudum yani, bu kadar. kalkip gezmedim, evde yattim, kicim buyudu, iyi yaptim. uykusuzum ama bu uykusuzlugum ve internet askim sanki cidden sosyal ve akademik hayatimin icine ediyor.

boyle bir delilik yapmak bir parmabaskmak bilmiyorum azicik kirmizilasmak istiyorum ama uyumaktan vaktim olmuyor bide bide bide. cok guitar hero oynamak istiyorum ya. oyle boyle degil.

hayatima duzgun insanlar girsin, icelim guzelleselim, eglenelim, guzel seyler olsun bidbidi. yada aman ne cok sikayet ediyorum, yatiyim ben.

samimiyet cok onemli bisi. merabe ben oyku. optum bay.

4 Şubat 2010 Perşembe

dreams

peter wendy denen evcimen yerine beni goturse kalirdim lan orda. ne gelicem. anne diyene de carpardim tokadi. ver elini peter ver elini deniz kizlari oyna gulum oyna.

thats not my name

"olum muzik ne guzel sey lan.."

gun icinde farkli yer ve zamanlarda kendini belli etmis olan askim, iste bu cumleyle bilincimin derinliklerinden msn alemlerine vurdu. bir yerlerim donmasin diye hizli hizli yuruyup bi yandan dusunurken, bir magazanin onunde zink diye durmamla ilk dalgayi hissettim. latin amerika-afrika- jazz bilemeyecegim bir melodi geliyor icerden. durdum, dinledim, isindim. bir anda
'gecenin kacinda buz gibi sogukta eve yurumek'ten, 'guzel bir gece tatli bir yuruyus yaparken muzikle sevinmis' e donuverdim. "muzik insana neler yapiyor bea"  cumle kafamda tam olarak sekillenmese de derinde bir yerde benzeri bir his olustu. gulumsedim filan.

eve geldim. bilgisayar basinda anlamsiz seylerle ugrasiyorum ama bir yandan muzik caliyor. gentle giant. hayatimi heralde  gentle giant dinleyerek gecirsem, mutlu olurum diye dusunuyorum. (cok kisisel iletimsi oldugu icin kimseye de soylemedim) oyle dineldim kendi basima.

asagi indim, yemek yiyoruz, eline saglik cok guzel bidi bidi. ablamin odasindan bir sarki sesi geliyor, ne bilmiyorum, ama yunanca. 'oha, evimdeyim, sicagim, ailemle yemek yiyorum, muzik de cok guzel  ' oluyorum. muzik filan dinliyorum yerken.

sonunda yes'in bir parcasina denk geliyor ve patliyorum: "olum muzik ne guzel sey lan.."

saka mi yapiyorsun diyor. o da seviyor cunku, manasiz bir sey soluyorum, muzik tabi ki cok guzel bir sey.
sadece muzik dinlemek icin yasayabilirim sanirim. diyorum.


haklisin diyor.


hakliyim tabi ya.
muzik cok guzel bisi olum.